Yeni Analiz: Türkiye emisyonlarını azaltma konusunda muazzam bir potansiyele sahip

Basın açıklaması

Bu, internet sayfası ve basın açıklaması Türkçe versiyonudur, İngilizce versiyon için burayı tıklayın. This is the Turkish version of this webpage and press release, click here for the English version.

Bugün yayımlanan bir analiz, Türkiye’nin iklim eylemini artırma konusunda muazzam bir potansiyele sahip olduğunu ve sadece üç ana sektörde eyleme geçerek 2030 yılına kadar emisyonlarını ciddi oranda azaltabileceğini ortaya koydu.

Rapora göre; Elektrik, konut ve yolcu taşımacılığı sektörlerinin Paris Anlaşması ile uyumlu bir patikaya oturtulması, emisyonların 2030 yılına kadar 2017 seviyelerine kıyasla %14 oranında azaltılmasını sağlayarak mevcut yükseliş eğilimini tersine çevirecek

İklim Eylem Takipçisi (Climate Action Tracker - CAT) tarafından hazırlanan ülke özelinde raporların beşincisi olan “İklim Eylemini Artırmak: Türkiye” başlıklı analiz, Türkiye ekonomisinde en yüksek emisyon oranlarına sahip sektörleri yakından inceliyor.

Türkiye’nin ulusal düzeydeki sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 50’si elektrik arzı, karayolu-demiryolu yolcu taşımacılığı ve konut sektörleri kaynaklıdır.

Paris Anlaşması çerçevesinde zayıf bir hedef belirleyen Türkiye’nin şimdiden bu hedefin ötesine geçmeye başladığını belirten rapor Türkiye’nin daha iddialı bir taahhütte bulunmak için yeterli potansiyele sahip olduğunu öne sürüyor.

İklim Eylem Takipçisi’nin araştırma kuruluşlarından Yeni İklim Enstitüsü’nden (NewClimate Institute) Hanna Fekete konu ile ilgili olarak şunları ifade etti: “İddialı bir karbonsuzlaştırma süreci izlendiği takdirde bir yandan emisyonlar ciddi oranda azalacak, diğer yandan inşaat ve imalat sektörlerinde yeni işlerin geliştirilmesi, istihdam yaratılması, kirliliğin azaltılması ve modern barınma imkânların teşvik edilmesi gibi ek faydalar sağlanacaktır,”

Türkiye, mevcut politikaları dahilinde elektrik üretiminde hem yenilenebilir enerjilerin hem de yerli kömür kaynaklarının payını artırmayı hedefliyor.

Climate Analytics’ten Ursula Fuentes ise konuyla ilgili olarak şunları dile getirdi: “Türkiye’deki YEKA ihalelerinde yenilenebilir enerji kaynakları için verilen fiyatların oldukça düşük olduğu dikkate alındığında, fosil yakıtlara daha fazla ağırlık verilmesinin ekonomik olarak ne kadar cazip olduğu sorusu gündeme geliyor. Elektrik sektörünün Paris Anlaşması ile uyumlu hale getirilmesi durumunda, Türkiye 2030 yılına kadar kömürü devre dışı bırakarak yenilenebilir enerjiye yoğunlaşma ve yüzyıl ortasına kadar elektrik üretimini karbondan tamamen arındırma potansiyeline sahip,”

Raporun sonuçlarına göre, elektrik sektörünün karbonsuzlaştırılması hem kara taşımacılığı hem de yapı sektörlerinin karbondan arındırılması için kilit önem taşıyor. 2035 yılına kadar elektrikli araç satışlarının %100 oranına ulaşmasını sağlayacak şekilde yolcu taşıtı filosunun elektrifikasyonunun gerçekleştirilmesi, Türkiye’nin yolcu taşımacılığı sektörünün Paris Anlaşması ile uyumlu bir patikaya oturtulması için elzem.

Elektrifikasyon dışındaki diğer seçenekler arasında yakıt verimliliği standartları getirmek ve toplu taşımanın payının artırılmasına yönelmek bulunuyor. İklim Eylem Takipçisi’nin ortaya koyduğu Paris Anlaşması ile uyumlu senaryolara göre, bu tür eylemler bu sektördeki emisyonları bugünden itibaren 2030 yılına kadar yaklaşık üçte bir oranında azaltabilir, 2050 yılına kadar ise sıfır seviyesine indirebilir.

En büyük otomotiv üretici ve ihracatçılarından birisi olan Türkiye, aynı zamanda yerli elektrikli aracını üretmeyi hedefliyor. Rapor, bu hedefin Türkiye’de böyle bir dönüşümün gerçekleşmesi ve küresel rekabet gücünün artırılması yolunda önemli bir adım olduğunu ortaya koyuyor.

Konut sektörüne ilişkin olarak CAT’ın bulgularına göre, 2030 yılına kadar emisyonların %40-50 oranında azaltılması ve yüzyılın ortasına kadar emisyon seviyesinin sıfıra indirilmesi mümkün. Bunun gerçekleşebilmesi için, Türkiye’nin, sıfıra yakın enerji tüketen binalar hedefi doğrultusunda yeni binalara yönelik standartlarını güçlendirmesi ve buna ek olarak pişirme uygulamalarının elektrifikasyonu ile aydınlatma ve diğer cihazların enerji verimliliğinin artırılması da dâhil olmak üzere mevcut binaların köklü bir yenileştirme sürecinden geçirilmesi gerekiyor.

Stay informed

Subscribe to our newsletter